Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul’da yıkım ekipmanlarının eski bir apartman binasını yıktığı olaylar, yıkıcı bir deprem felaketini hatırlatıyor. Kahramanmaraş ve Türkiye’nin güneyindeki 10 ilde 6 ay önce meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve yüz binlerce kişi evsiz kaldı. Fakat bu son yıkım, İstanbul’da gerçekleşiyor ve amaç, gelecekte benzer felaketleri önlemek.
İstanbul’da yaşanan bu yıkım, genellikle sıkıntılar yaratan depremlerden sonra yapılan arama-kurtarma çalışmalarının bir parçası olarak değil, gelecekteki felaket sahnelerini önlemek amacıyla gerçekleşiyor. İstanbul, büyük bir fay hattı üzerinde bulunmaktadır ve uzmanlar bu hatın her an kırılabileceği konusunda uyarıyorlar. Şimdi hem ulusal hükümet hem de yerel yönetimler Şubat depreminin yarattığı acıyı hafifletmek hem de şehirlerini gelecekte olası felaketlere hazırlamak için zamanla yarışıyorlar.
Ancak, hazırlıklar bile siyasi rekabetin kurbanı olabiliyor: muhalefetteki İstanbul belediyesi yetkilileri ve Ankara’daki ulusal hükümet, deprem durumunda yıkılma riski taşıyan binaların kesin sayısı konusunda anlaşamıyor. Ancak her iki taraf da bu sayıyı yüz binlerce olarak belirtiyor. Şubat trajedisinin ardından İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanına karşı önemli bir figür olan, 10.000’in üzerinde insanı barındıran 318 binanın geçici olarak boşaltılması için yıkılması için harcanan binalara işaret ediyor.
Hükümet ve muhalefetin seçim öncesi verdiği birçok vaate rağmen, deprem etkilenen bölgelerdeki insanlar daha hızlı aksiyon talep ediyorlar. Hatay ilinde avukat Mehmet Ali Gümüş, insanların umutlarını yitirmeye başladığını belirterek, hükümetin mağdurlar için yeni evler tahsis etme veya mevcut konutlarını güçlendirme konusunda bir taahhütte bulunmadığını iddia etmektedir.
Türkiye’nin geleceği belirsizdir ve deprem mağdurları, son yılların en kötü enflasyon krizinin, kutuplaştırıcı bir seçim ve ardından Mart ayında sıcak bir yarışla giderek netleşecek. Erdoğan, milli seçimlerdeki galibiyetine rağmen, 2019’da kaybettiği büyükşehirleri geri alacağına dair söz verdi. Hükümet, deprem mağdurlarına destek verme konusundaki algılanan desteği nedeniyle onları iktidarda tutmayı başardı. Ancak uzmanlar, İstanbul ve diğer illerde yıllardır muhtemel bir depremi gözlemleyerek, hükümetin evrensel ilkelerle uyumlu yapılar inşa etmesine ilişkin uyarılarda bulunuyorlar.