Erdoğan to ‘urge Putin for key grain deal's revival’ - Hurriyet Daily News

Erdoğan, Putin’den kilit tahıl anlaşmasının canlandırılması için destek isteyecek – Hürriyet Daily News

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mevkidaşı Vladimir Putin ile bir sonraki görüşmesinde Ukrayna ve Rusya arasında uzun süredir duran kilit tahıl anlaşmasının yeniden yürürlüğe konulmasının aciliyetini dile getirerek, bu konuyu tartışacağını belirtti.
2022 Temmuz’unda Birleşmiş Milletler tarafından aracılık edilen anlaşma aslında Ukrayna’nın üç Karadeniz limanı üzerinden tahıl ve gıda maddeleri ihraç etmesine izin veriyordu. Ancak Rusya, Temmuz ayında yaptırımları ve Ukrayna’nın liman altyapısına yönelik artan saldırıları gerekçe göstererek anlaşmayı engelledi.
Erdoğan, 19 Aralık tarihinde Macaristan dönüşü bir grup gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tahıl koridorunun yeniden işletilmesi gerekiyor. Afrika ülkelerinin buradan pay almasını sağlamamız gerekiyor.” dedi.
Bu anlaşmanın dünya genelinde gıda güvenliği endişelerine yanıt verme ve küresel piyasada tahıl fiyatlarını dengeleme konusundaki önemini Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in de tanıdığını dile getirerek bu konudaki çalışmaların zaten devam ettiğini, Rusya lideri Putin’den olumlu bir yanıt almayı umduğunu ifade etmiştir.
Eylül ayının başlarında Sochi ziyareti sırasında Erdoğan, Rusya ve Katar ile Afrika ülkelerine yardım etmek için ortak bir planı görüşmüştü. Bu plan kapsamında Rusya’dan 1 milyon ton buğday sağlanacak, Katar finansal destek sağlayacak ve Türkiye ise buğdayı un haline getirip gönderecekti.
Rusya’nın geri çekilmesinin ardından Ukrayna, Karadeniz’de insanı bir koridor oluşturarak Rusya’nın ablukasını atlatarak 5,6 milyon metrik ton tahıl ve ürün sevkiyatını gerçekleştirmiştir. Savaştan önce bu miktar Kiev’e göre hemen hemen 2 kat daha fazlaydı.
Gemiye yönelik riskler bu yeni sevkiyat koridorunun başlıca engelidir. Rusya, yaz aylarında Ukrayna’nın Karadeniz limanlarına giden gemilerin silah taşıdığı varsayımını yapmıştır.
Erdoğan ayrıca, yakın zamanda Türk parlamentosu tarafından oylanacak olan NATO’ya katılma girişiminde İsveç’in rolüne de değinerek, ABD Başkanı Joe Biden’in Kuzey ülkenin NATO’ya katılımının Washington’dan Türkiye’nin F-16 talebi için bir ön koşul olarak gördüğünü ifade etmiştir.
Ankara’nın F-35 programından Rus S-400 hava savunma sistemlerinin konuşlandırılması nedeniyle ihracatı tamamlanmış bir durumda olmasının ardından Erdoğan, ABD ile F-16 konusunda olumlu gelişmeler yaşanacağını “Kanada’nın vaatlerine” yönelik iyimserlik ifadeleri de kullanmıştır.
Bu durumu Kanada’nın 2020’de Türkiye’ye ihracat izinlerini askıya almasına, “inandırıcı kanıtların” Kanada askeri eşyalarının Nagorno-Karabağ bölgesinde olduğu gibi çatışmalarda kullanıldığına dair kanıtlar bulunmasına dayandırmıştır.
Temmuz ayında NATO Zirvesi’nde, Türk yetkilileri adını açıklamayan basın raporlarına göre Kanada’nın silah ambargosu hakkında yeniden görüşmelere başlanılacağı ifade edilmiştir.
Erdoğan, “Parlamentomuzun bu konudaki pozitif görüşünü hızlandıracaklar,” demiştir ve anlaşma umudu belirtmiştir. Ayrıca Türkiye olarak, İsveç’teki gelişmeleri takip etme ve verilen vaatlerin yerine getirilmesinin beklentisi içinde olduklarını belirtmiştir.
Ankara, yıllardır NATO üyeliği için politik engellerle karşı karşıya olmuştur. Erdoğan, mevcut bir çok üyeden daha hazır olduklarını ve Macaristan’ın 2024 Temmuz-Aralık dönemindeki AB Konseyi Başkanlığı sürecinde olası “yeni bir yaklaşım”ı umduklarını belirtmiştir.
Erdoğan, İsrail-Hamas savaşından sonra Filistin devletinin herhangi bir tanınmasının Hamas’ı da içermesi gerektiğini belirterek, Hamas’ı bir kez daha terör örgütü olarak reddederek siyasi rolüne vurgu yapmıştır. Ayrıca, “Hamas’tan bahsettiğinizde Filistin’den bahsediyorsunuz demektir. Bu, birbirlerinin ceplerinde yaşadıkları anlamına gelir,” demiştir.
Geleceğe yönelik olarak Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’nin yeniden inşası konusunda odaklanacak ve İslam dünyasını bu konuda harekete geçirmek gerektiğini belirtmiştir.
Avrupa Birliği’nin, Ukrayna ve Moldova ile üyelik müzakerelerini açması ve Gürcistan’a aday statüsü vermesi kararına karşılık Erdoğan, Türkiye’nin tıkanan süreçlsten duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Onlara aday statüsü verilmesi, hemen gelip Avrupa Birliği üyeleri olacakları anlamına gelmiyor. Onlarla bir süreç başlatılacak ve onlar da aynı şekilde tıkanacak,” şeklinde konuşmuştur.
Umutsuz olmasının ardından, Türkiye Erdoğan, Türkiye’nin yıllardır politik engellerle karşı karşıya kaldığını ifade etmiş ve oraya Türkiye’den daha hazır olduğu bir çok üyelerin olduğunu belirtmiştir. Umudu, umutsuzluktan daha fazla olacak şekilde belirtmiştir ve umutlu olduğunu belirtmiştir.
Bu şekilde Türkiye kendisini; yıllardır politik engellerle karşı karşıya olan bir ülke olarak tanıtmış ve gelecekten umutlu olduğunu belirtmiştir.