Menkul kıymetlere vergi: Dağ fare mi doğurdu? – Gazete Duvar

Bu dönemde, konjonktür uygun olmayan ve yanlış makro politikalar sonucu, Türkiye’de servet ve gelir eşitsizliği tavan yapmış durumda. Bakan Şimşek’in dezenflasyon politikaları, belirli bir istikrar programına dayanmadan devam ediyor ve enflasyon oranları hala yüksek seviyede seyrediyor. Maliye politikasında alınan tasarruf önlemleri bütçe açığını kapatmaya yeterli olmayabilir ve eşitsizlik daha da derinleşebilir. Vergilendirilmiş kazançların kutsal olduğu vurgulanırken, borsadaki kazançlar artarken emekli maaşları ve asgari ücreti yükseltme ihtiyacı ön plana çıkıyor. Bütçede hem deprem, hem de iç talepteki durgunluk mali sıkıntı yaratıyor. Vergi geliri artırarak enflasyonla mücadele ve iç talebi canlandırmak gerekiyor. Hisse senedi ve tahvil piyasalarındaki kazançlar görmezden gelinmemeli ve vergi politikaları üzerinde daha etkili bir şekilde düşünülmelidir. Bu sayede ek gelir elde edilerek bütçe açığı kısılabilecektir. Gelir vergilerinin artırılması ve sermayenin vergilendirilmesi gereklidir. Türkiye’de vergi politikalarının gözden geçirilmesi ve yeni bir ekonomik kalkınma modeline ihtiyaç olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Amacımız eşitsizlikleri azaltarak, adaletli bir gelir dağılımı sağlamak ve ülke ekonomisini sürdürülebilir bir şekilde büyütmektir. Bu noktada, doğru ekonomi politikalarına yönelmek ve neoliberal politikalardan farklı bir yaklaşım benimsemek gerekmektedir. Çünkü emekçilerin korunması ve ekonomik dengenin sağlanması toplumun refahı için kritik öneme sahiptir. Bu süreçte daha etkili vergi politikaları geliştirilerek ve sermaye lehine değil, toplumun genel çıkarları doğrultusunda adımlar atılarak ekonomik kalkınma sağlanabilir. Sonuç olarak, gelir dağılımındaki adaletsizliklerin giderilmesi ve toplumun genel refahının artırılması için doğru ekonomi politikalarının hayata geçirilmesi gerekmektedir.Ülke ekonomisini sürdürülebilir bir şekilde büyütebilmek ve gelecek nesillere daha iyi bir miras bırakabilmek için doğru adımların atılması elzemdir. Bu süreçte yerel ve ulusal düzeyde alınacak tedbirlerle, eşitsizlikler azaltılarak daha adil bir toplum oluşturulabilir.