Netanyahu’dan UCM’deki başvuru sonrası ilk açıklama – Sözcü

İsrail Başbakanı Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Han’ın hakkındaki yakalama kararı başvurusuna karşı sert bir açıklama yaptı. Başsavcının bu kararının saçma ve yanlış olduğunu belirten Netanyahu, bunun İsrail devletine ve ordusuna karşı yapılmış bir saldırı olduğunu iddia etti. Netanyahu ayrıca, Gazze’deki saldırıların devam edeceğini ve UCM’nin Hamas’ı devirmesini engelleyemeyeceğini belirtti.

Başbakan Netanyahu, uluslararası alanda yapılan bu tür girişimlerin aslında İsrail karşıtı antisemitizmi güçlendirdiğini savundu. Filistin’e verilen destek ve Gazze’deki saldırıların durması talebinin üniversitelerde yapılan gösterilere yansıdığını dile getiren Netanyahu, UCM’ye yapılan bu başvurunun da bu antisemitizmin bir örneği olduğunu belirtti.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han’ın, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında yakalama kararı başvurusunda bulunduğu bilgisi verildi. Ayrıca Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının lideri Muhammed ed-Dayf hakkında da benzer bir başvuruda bulunulduğu açıklandı.

Başbakan Netanyahu, bu tür girişimlerin sadece İsrail’e yönelik bir saldırı olmadığını, aynı zamanda tüm demokratik ve özgür toplumları hedef aldığını belirtti. UCM’nin aldığı bu kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu düşünen Netanyahu, İsrail’in mücadelesinin hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde devam edeceğini açıkladı.

Sonuç olarak, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Han’a yönelik sert eleştirileri ve tepkileri devam ediyor. Başbakan Netanyahu, bu tür girişimlerin aslında İsrail karşıtı antisemitizmi güçlendirdiğini savunurken, UCM’nin aldığı kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu öne sürdü. İsrail’in Gazze’deki saldırılarının devam edeceğini ve hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda mücadelesine devam edeceğini belirtti. Bu gelişmeler, İsrail ve Filistin arasındaki gerilimin artmasına neden olabilir ve uluslararası arenada daha fazla tartışmaya yol açabilir.