Eşimle Apple TV Plus’ta “Manhunt” adlı diziyi denemeye karar verdik. Dizinin konusu ne derseniz, benim cevabım “beş bölüm fazla” olurdu. Aslında, “Manhunt” Abraham Lincoln suikastı etrafında dönüyor ve John Wilkes Booth’u ve onun çeşitli işbirlikçilerini yakalamak için yapılan aramanın ardından. Yetkililerin Booth’u bulması 12 gün sürdü ve “Manhunt” bu çabaya saygı göstererek sanki gerçek zamanlı izliyormuşsunuz gibi hissetmenizi sağlıyor. Gerçekte ise, “Manhunt” yedi bölüm sürüyor. Ama bu süre çok fazla. Hikayesini uzatırken, “Manhunt” sıkıntı içinde kalmakta zorlandığım bir şey haline getiriyor. Tarih meraklısı biri olarak, “Manhunt” benim için bir zevk olmalıydı; ancak gerçekte, 2. Bölümün son 10 dakikasında uyuyakaldım ve eşimle birlikte diziyi o an terk ettik.
“Manhunt” ne yanlış gitti derseniz, bence birisi bir dizi yerine kendi başına bir film yapılmasına karar verdiğinde oldu. Dizi, hikayeyi dramatik olarak en iyi hizmet eden formatta anlatmak yerine uzatma arzusuna kurban gitti. Bu, yayınlanmış birçok dizinin düştüğü bir tuzaktır. Streaming TV’nin doğasına dönüyor bu, hikayeyi en iyi dramatik olarak hizmet eden formatta anlatmak yerine insanları izlemeye devam etmeyi hedeflemek. Sonuç olarak, aslında hikayeye pek hizmet etmeyen ek arkaplanlar ile çok bölümlü bir sezon haline getirilmiş iki saatlik bir filmin varış noktası oluyorsun.
“Manhunt”e dönersek, o hikayenin ne kadar daha ilgi çekici olabileceğini düşünün, eğer en fazla üç bölüm olsaydı. Evet, bazı hikayeleri kaybetmeleri ve diğerlerini sıkılaştırmaları gerekecekti. Dizi tarafından sürekli kullanılan geriye dönüşlerin azaltılması gerekecekti. Ama bu durumda, insanları koltuklarının kenarında tutan, uyuya kalmak yerine gerilimde tutan bir dizi olacaktı.
“Manhunt”e artık yardım etmek çok geç olsa da, umarım Apple TV Plus veya Netflix gibi hizmetlerde programların yeşil ışık yakılmasında yer alan kişiler, orijinal programlarının nasıl paketlendiğini tekrar düşünmeye başlarlar. Anlatıcılar, hikayeyi en iyi hizmet eden formatta belirlemeli, akış numaralarını şişirmeden.
