İsrail’de geçen 9 ay boyunca süren Gazze’ye yapılan saldırıların ardından, hükümet karşıtı gruplar tarafından düzenlenen “direniş günü” gösterilerinde Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümeti protesto edildi. Tel Aviv, Hayfa, Batı Kudüs ve diğer şehirlerde gerçekleşen gösterilerde yollar kapatıldı, trafik engellendi ve İsrail polisi bazı noktalarda güç kullanarak müdahale etti. Akşam saatlerinde ise Batı Kudüs’te toplanan bin kişilik bir grup, Netanyahu’nun evine doğru yürümek istedi ancak İsrail polisi yolu kapatarak göstericilerin ilerlemesini engelledi.
Göstericiler, İsrail bayrağı taşıyarak Gazze’deki İsrailli esirlerin getirilmesi için ateşkes çağrısı yaparken, pankartlar ve dövizlerle hükümetin istifasını ve erken seçim taleplerini dile getirdi. Savunma Bakanlığı önünde toplanan binlerce kişilik grup da Netanyahu hükümetini eleştirdi ve Gazze Şeridindeki esirlerin getirilmesine kayıtsız kalmakla suçladı. Netanyahu’nun Hamas ile esir takası konusunda siyasi nedenlerle anlaşmaya yanaşmadığı ve aşırı sağcı siyasetçilerin hükümeti devirmekle tehdit ettiği belirtiliyor.
Son dönemde artan protestoların arkasında, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmadığı ve İsrailli esirlerin geri getirilmesi konusunda harekete geçmediği suçlamaları yatıyor. Müzakereler sürerken, Netanyahu’nun ateşkes ve esir takası konularında ısrarcı olduğu ve Gazze’ye yeniden saldırabilme hakkını korumak istediği belirtiliyor. Hamas ise kalıcı bir ateşkes için güvence talep ediyor.
İsrail ve Hamas arasındaki müzakerelerde arabulucuların son ateşkes taslağını Hamas heyetinin onayladığı bildirilmişti. İsrail’in bu hafta Kahire’ye göndereceği heyetle müzakerelere devam etmesi beklenirken, ABD Dış İstihbarat Teşkilatı CIA Direktörü William Burns’un da görüşmelere katılacağı aktarılıyor. Mossad Direktörü David Barnea’nın Doha’da yaptığı temaslar da taraflar arasında bir anlaşmaya yakın olunduğunu gösteriyor.
Süregelen müzakerelerin sonucu belirsizliğini korurken, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sürdürme isteği ile Hamas’ın kalıcı bir ateşkes için güvence arayışı arasındaki dengeyi bulması gerekiyor. Bu noktada, uluslararası toplumun da arabuluculuk çabalarına destek vererek bölgede barışın sağlanmasına katkı sağlaması önem arz ediyor.
