Apple TV+’ın orjinal içerikleri için şunu söyleyebiliriz: Genellikle harika görünüyorlar ve en son bilim kurgu dramı olan Sunny de istisna değil. Kyoto ayarı, sıcak mücevher tonları ve zevkli ağaçlarla dolu. Karakterleri Uniqlo-nun Her tarzıyla şık. Robotları ise dost canlısı, şişman figürler ve parlak emoji benzeri ifadelerle işlenmiş. Hoş bir ’60’lar soundtrack, belirsiz bir retro hava tamamlıyor.
Ancak platformun tüm sunumları, görsel olarak güzel olsalar da, anlatısal olarak aynı zenginliği sunmuyorlar – ve ne yazık ki Sunny de bundan nasibini alıyor. Kötü bir dönem değil; dolambaçlı bir gizem, renkli bir topluluk ve ara sıra tarz sahibi büyük sıçramalar, onun on 30’ar dakikalık bölümlerini oldukça aksatsız bir şekilde ilerletiyor. Sadece hafif hayal kırıklığı yaratan bir dizi, duygusal ve tematik derinlikleri önermede daha iyi, onların altını çizmekteyse zayıf.
Sunny’in yalnız kahramanı Suzie (Rashida Jones), eşini ve genç oğlunu uçak kazasında kaybının ardından acı içinde boğuşuyor. Ancak yakın zamandaki bu olay, mutsuzluğunu artırıyor gibi görünsede, bu mutsuzluğun tek kaynağı gibi değil. Suzie, on yıldan fazla süredir Japonya’da yaşıyor, ancak sadece İngilizce konuşuyor. Hayatında kalan tek kişi, onun hor gören kayınvalidesi Noriko (Judy Ongg). Açıklaması, disleksinin Japonca öğrenmeyi zorlaştırdığı ve bu da insanlarla tanışmayı zorlaştırdığı yönünde. Ancak kırıcı tavırları, sadece perpetüel yabancıyı oynamayı daha fazla tercih ettiği izlenimini veriyor.
Ancak yalnızlığı uzun sürmeyecek. Bir gece, gizemli bir beyefendi (Jun Kunimura), Suzie için Masa’nın özel olarak tasarladığı bir ev botu olan Sunny’i (seslendiren Joanna Sotomura) bırakır – Suzie için şok olur, çünkü zaten Masa’nın robotikle uğraştığını hiç bilmiyordu ve rbotlardan hiç hoşlanmıyordu. Neşeli ve şefkatli görünseler de, Sunny’e karşı Suzie’nin güvensizliği tamamen sebepsiz değil gibi görünüyor: Dizi, bir robotun bir adamı öldürdüğü ürkütücü bir sahne ile başlıyor. Ancak, Suzie’nin hoşnutsuzluğu, onun merakı tarafından hızla aşılmaya başlanır ve Sunny’nin kocasının gerçekten kim olduğunu, ne yaptığını ve ona ne olduğunu öğrenmenin anahtarı olduğuna daha fazla ikna olmaya başlar.
Yaratıcı Katie Robbins, Suzie’yi ve Sunny’i, Kyoto’nun ilginç ve tuhaf köşelerine gönderir, Sevrans benzeri bir bodrum laboratuvarından yeraltı robot dövüş kulübüne kadar, ve Sunny’in en büyük cazibesi, yolda karşılaştıkları tuhaflıklarda yatıyor. Himé rolünde You, karakteriyle dikkat çekici bir sahne hırsızı oluyor. Genç bir barmaid olan Mixxy ise, güçlü içkiler ve hafif flört sohbeti üzerinden Suzie ile hızla arkadaş oluyor.
Sonuç olarak, Sunny’in potansiyelinin eve getirdiğinizde gördüğünüz potansiyelinin tam olarak karşılanamayan, havalı bir yeni cihaz gibi olduğunu söyleyebiliriz.
