Sürpriz görüşme ile ilgili iddia: Akşener oğlu için Erdoğan'dan ne istedi? - Cumhuriyet

Sürpriz görüşme ile ilgili iddia: Akşener oğlu için Erdoğan’dan ne istedi? – Cumhuriyet

İYİ Parti’nin eski Genel Başkanı Meral Akşener’in, dün AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmede, Erdoğan’dan oğlu Fatih Akşener’in Paris Büyükelçiliği’ne atanması talebinde bulunduğu iddia edildi. Bu iddiayı ortaya atanlar arasında eski İYİ Parti Milletvekili Aytun Çıray ve gazeteci Fatih Altaylı da bulunuyor. Çıray, dün akşam Sözcü TV’deki canlı yayında bu konuda bilgiler aldığını belirterek, “Akşener ailesinden birisinin büyükelçi olması yönünde bir talep olduğu bilgisi çok ciddi kaynaklardan geldi bana” dedi. Benzer şekilde Altaylı da kişisel YouTube kanalındaki yayınında benzer bir iddiayı dile getirerek, “Akşener, ailesinden bir ferdin büyükelçi unvanı alarak büyükelçi tayin edilmesini istiyormuş. Bununla ilgili son birkaç ay içerisinde girişimler olmuş. Bununla ilgili bir görüşme olduğu söyleniyor” şeklinde konuştu. Altaylı, Paris Büyükelçiliği’nin talep edildiği ve bu talebin Akşener’in oğlu Fatih Akşener için yapıldığı iddialarını da dile getirdi. Akşener’in oğlunun Galatasaray Lisesi mezunu olduğu ve bu nedenle Paris Büyükelçiliği’nin istendiği dedikodularının Ankara’da yayıldığını ifade etti. Görüşmeyle ilgili net bir açıklama yapılmamış olsa da, ortaya atılan iddialar kamuoyunda dikkat çekmeyi başarmıştır. Bu tür talepler ve ilişkilere dair kamuoyunda şeffaflık ve dürüstlük ön planda tutulmalıdır. Siyasetin ve diplomasinin doğru ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, toplumun güvenini kazanmak için önemlidir. Ayrıca, iddiaların doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda net bir açıklama yapılmalı ve şeffaf bir şekilde konunun aydınlatılması sağlanmalıdır. Kamuoyu, siyasetçilerden ve devlet görevlilerinden gelecek olan bilgilerin doğru ve şeffaf bir şekilde paylaşılmasını beklemektedir. Bu tür iddiaların toplumda güvensizlik uyandırabileceği unutulmamalıdır. Gelecekte benzer iddiaların oluşmaması için şeffaf ve açık iletişim kanallarının sağlanması ve toplumun doğru bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu tür iddiaların toplumda güvensizlik duygularına ve siyasi istikrarsızlığa yol açabileceği unutulmamalı, dolayısıyla doğru ve şeffaf bir şekilde konunun aydınlatılması ve açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.